30 Ağustos 2008 Cumartesi

Hazırlanmakta olan "yerel tohumlar tebliği" hakkında öneriler

Türkiye'de farklı sivil toplum örgütlerinin yürüttüğü "yerel tohum" projeleri, tartışma gruplarının önerileri ve konuyla ilgili görüşmeler neticesinde elde edilen yorum ve bilgileri aşağıdaki şekilde özetlemek ve önermek istedim:
1- 5553 sayılı Tohumculuk Kanunu, "çeşit" tanımlı endüstriyel ve FYD özelliklere sahip tohumları kapsamakla birlikte, üreticilerin ihtiyacı kadar tohum saklama, ticari olmamak kaydıyla takas yapabilme vb öneriyle köylük (yerel) tohumlara da (açık olmayan bir şekilde) atıfta bulunmaktadır. Kanunun her iki kulvarı (çeşit ve köylük tohum) çok net ayırmasına destek olacak açıklamalar yayınlanacak tebliğ içinde yer almalıdır.
2- Islah edilerek FYD özellik kazandırılması hedeflenen gen kaynaklarının kullanımına ilişkin izinler Tarım Bakanlığı ilgili birimleri tarafından sağlanmalı; hedef tohumların (mesela GDO'lu tohumlar, kısır tohumlar) üretimine ve tesciline (mesela genişletilmiş bir patent hakkı alarak köylük tohum üzerinde hak iddia etmek, vb) ilişkin izinler, uluslararası anlaşmaları (mesela, 1996 tarihli Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi) hiçbir şekilde ihlal etmemelidir.
3- Köylük tohumların ıslah çalışmaları sebebiyle, Anayasa'mız ve uluslararası sözleşmeler gereği, küçük çiftçiler ve köylüler aynı zamanda kültürel bir mirasın koruyucusu ve sürdürücüsü olarak anılmalı; binlerce yıllık emeğin saygın karşılığı yasal mevzuat içinde de yer alabilmedir.
4- Küçük çiftçi ve köylülerin biyolojik ve kültürel bir mirasın sürdürülebilmesi için önemi ulusal tarım politikalarında, eğitim, geleneksel üretim toplantıları, maddi kaynaklar (UNDP gibi) ile de pekiştirilmelidir. Bu şekilde (aslında organik tarımın yegane hammaddesi olan) köylük tohumların korunması, kullanımı ve tüketilmesine (yetişmiş ürün olarak) de ulusal teşvikler sağlanmalıdır.
5- Köylük (yerel) tohumlar, milli servetimiz olarak kabul edilmeli ve hak sahipliği Tarım Bakanlığı'nın yetki vereceği tek bir kamu kurumu üzerinde buluşmalıdır.
6- Köylük tohumların kullanımı, satışı, takas mekanizmaları tebliğ içinde tanımlanan özel şartlarda ("çeşit" tohumlardan farklı olarak) gerçekleştirilmelidir (etiket bilgisi, geleneksel paketleme şartları vb).
7- Türkiye'nin önümüzdeki 10 yıllık dönemde yanlış alanlarda sanayileşme, hatalı su politikaları, iklim değişikliği ve erozyon gibi ciddi tehditler altında çölleşmesi sürecinde, özel şartlarda (su, iklim; toprak, dış girdi, vb) daha fazla verim sağlayan endüstriyel tohumların yanısıra, tarımsal planlarını ("B" planı olarak değil, paralel plan olarak) asgari dış girdi, düşük su ihtiyacı, daha besleyici ve kısır olmayan (dolayısıyla bizi açlığa mahkum etmeyecek) özellikli köylük tohumları ile sürdürmesi gerekir. Dolayısıyla, köylük tohumların yer alacağı paralel tarımsal üretim planlarında, ulusal gıda güvenliğimiz sağlanacak; hiçbir özel veya kamu kurumunun ayrıcalıklı avantajına terkedilemez bir zenginlik ortak paydası ulusal paylaşım olan bir stratejide yerini bulacaktır.
Cem Birder

Hiç yorum yok: